Türk Dili ve Edebiyatı, Türk dilini ve Türk edebiyatını hem geçmiş hem de çağdaş düzeyde ele alan 4 yıllık Lisans programıdır. Türk dilinin yapısı, gelişmesi ve diğer dillerle olan bağlantısı ile birlikte, Türk edebiyatını kronolojik olarak yazar-eser merkezli ele alan bu bölüm,  Türk Dili ve Edebiyatı alanında araştırma yapabilecek insan gücünü; edebiyata dair kavramları, teorileri ve metinleri açıklayabilip yorumlayabilecek bireyleri; Türkçenin doğru, güzel ve etkili kullanımını hedeflemektedir.

Türk Dili ve Edebiyatı, Eski Türk Dili, Yeni Türk Dili, Eski Türk Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı ve Halk Edebiyatı gibi anabilim dallarından oluşmaktadır.

Eski Türk Dili, tarihsel olarak Türk dilinin ilk yazılı metinlerinin yer aldığı Orhon Türkçesinden (8. yüzyıl) başlayıp Budizm ve Manihaizm gibi dinleri benimsemiş Uygurların dili olan Eski Uygur Türkçesi (9-14. yüzyıllar) ile İslamiyeti benimsemiş Karahanlı Türklerinin dili Hakaniye Türkçesini (12. yüzyıl) içine alan bir evredir. Bu anabilim dalında Orhon, Uygur ve İslamî-Türkçe metinlerin alfabesi olan Arap alfabesine dayalı metinler ele alınıp tahlil edilmektedir.

Yeni Türk Dili, tarihsel olarak Anadolu’da ilk yazılı belgelere sahip Oğuz Türkçesinin Eski Anadolu Türkçesi (13-15. yüzyıllar) adıyla ortaya koyduğu ürünleri ele almakla birlikte, Osmanlı Türkçesi, Türkiye Türkçesi ve modern Türk dilleri gibi alanları içeren bir Türk Dili dalıdır.

Eski Türk Edebiyatı, zamansal olarak 13. yüzyıl sonlarından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eden, yaklaşık 600 yıllık bir süreç içerisinde ortaya konulan Osmanlı edebiyat ürünlerini kapsamaktadır. Bu edebiyat, Divan Edebiyatı olarak da bilinmektedir.

Yeni Türk Edebiyatı, Türkiye'nin modern döneminde ortaya çıkan edebiyat akımı olarak Türk edebiyatında özgün bir dil ve anlatım arayışı içerisinde olan yazarların ürettiği eserleri kapsamaktadır. Bu edebiyat,  Türk edebiyatının batıdaki edebiyat hareketlerinden etkilenerek meydana gelmiştir. Bu dal, kendi içinde Tanzimat Edebiyatı, Serveti Fünun Edebiyatı, Meşrutiyet Edebiyatı, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet Edebiyatı gibi alanlardan oluşmaktadır.

Halk Edebiyatı, Anadolu’da sözlü geleneğin bir devamı olarak günümüze kadar gelen sözlü edebiyattır.  Kaynağını halk kültüründen alan Halk Edebiyatı, İslam öncesi sözlü edebiyatın uzantısı olarak halkın duygu ve düşüncelerini, yaşama ve dünyaya bakışını yansıtır. Masalları, türküleri ve destanları içine alan bu evre, Türk dili ve edebiyatı açısından zengin örneklere sahiptir.

Programı başarıyla tamamlayan öğrenciler, ‘Türkolog’ unvanı almakla birlikte, program esnasında katıldıkları Pedagojik Formasyon eğitimiyle Millî Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak çalışabilmekte, ALES ve Yabancı Dil Sınavlarını (YDS, YÖKDİL vs.) geçmeleri durumunda lisansüstü eğitim yaparak uzman ve doktor unvanı alabilmekte, böylece akademik kariyer fırsatına ulaşabilmektedir. Öğretmenlik ve akademik kariyer dışında, Türk Dili ve Edebiyatı mezunları kütüphanelerde, arşivlerde, bakanlıklarda ve özel kurumlarda çalışabilmektedir.